SADIK TÜRK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SADIK TÜRK

Bu Site Sadık TÜRK Tarafından Açılmış ve Düzenlenmiştir..
 
Anasayfawww.facebook.coLatest imagesKayıt OlGiriş yapOyun Salonu

Kaleci Yaşar'ın anıları

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
Admin

Admin
Admin
Admin


Yaş : 31 Kayıt tarihi : 02/08/08 Mesaj Sayısı : 391 Nerden : Adıyaman

MesajKonu: Kaleci Yaşar'ın anıları Kaleci Yaşar'ın anıları Icon_minitimeÇarş. Ara. 10, 2008 5:05 am

Kaleci Yaşar'ın Anıları ingiltere Maci

ASLINDA Ingiltere ile 1984 yilinda oynayacagimiz o maça kadar inanin 1 ay sürekli yan top çalistik. Ancak o gün yedigimiz 8 golden 3'ü yan toptandi. Adamlarin nasil gol atacagini biliyor ama çaresini bulamiyorduk.
Hayatimda oynadigim en tuhaf maçti.Düsünün sahada 22 kisi var ve 20 tanesi bana bakiyordu. ÇÜNKÜ maç hep benim kalemin önünde oynandi. Top sanki duvara çarpiyordu bana geri geliyordu. Maçtaki tek sutumuzu Erdal Keser atmisti.

Belki bin maç yapsak 8 olmazdi. Ama oldu. 40'inci dakikada beni çikarin diye bagirdim. Hoca baska alana degisiklik yapti ben sahada kaldim 8 golü de ben yedim . Maç sonu TRT spikeri geldi 'Ne hissediyorsun' dedi. Adamin suratina baktim 'Ne hissedeyim ki' dedim..

Wembley'deki 5-0'lik maç
Bir de 5 gol yedigim bir Ingiltere maçi daha var. Abdülkerim, Lineker'i, Rasit Çetiner de Hoddle'i tutuyor. Bir korner sirasinda, Abdülkerim ceza sahasinda resmen 'Lineker'i gördünüz mü beyler?' diye sordu. Rasit de, 'Az önce buralardaydi' yanitini verdi. Maç mi, makara mi belli degildi. Tabii 8 gollük maçtan sonra bu 5'lik karsilasma ciddiye alinmadi. Ama bizim bu maça bir gidisimiz var, inanilmaz. Abdülkerim Wembley'deki ilk idmana giderken bir kaç futbolcu ile birlikte yaris yaptilar. Wembley'e ayak basan ilk biz olalim dediler.. Abdülkerim sanki Neil Armstrong gibiydi.. 'Aya ilk ben ayak basacagim'diyordu.

Bu da ikinci 8-0'in öyküsü
Ikinci 8-0'lik maçta kalede Fatih vardi, Çünkü ilk 2 maçta 13 gol yedigim için oynamayacagimi biliyordum.
Fatih sürekli beni sıkıştırıyor ve "Abi ne olur, 8 olur mu?" diye soruyordu.
Ben de, "1-2 olur fazla olmaz" diyordum.
O kadar çok sordu ki, bir gün darlandim, "Yeter be! 7 olur, 9 olur ama 8 olmaz. O bana has!" deyip sıyrıldım.

Maç 8 olunca, Fatih, "Abi be! Senin yapacagin tahmin bu kadar olur" dedi, gülüştük.
Kaleci Fatih ile Milli Takim'da oda arkadasiydik. Ingilizler'den 3 maçta 21 gol yiyince (Bir 8 de Fatih yemisti)gazeteler:
"Fatih ile Yasar öyle iyi arkadaslar ki, yedikleri(!)içtikleri ayri gitmez " diye yazdi.


Bunlar da efsane anilar
8-0'lik bir ingiltere macinda defans iyice bunalmıştı, sonunda 5. yada 6. golü yedikten sonra TRT spikerinin dedikleri:
"Evet sayin izleyiciler,ingilizlerin bir atagini daha gol yiyerek savusturduk..."
" Tam iyi oynamaya başlamışken, altıncı golü de yedik "
Macin 90. dakikasi, Ingilizler bir gol daha atiyorlar ve spiker yine patlatiyor:
" Evet sayin izleyiciler, mac bitti daha gol yiyoruz..."

Bir gün Fatihle oteldeyken canımız çay çekti.İkimizde ingilizce bilmiyoruz resepsiyonu aradım ve dedimki "TU Tİ Tİ TİRİ TU ...Tu(two) Ti (tea) ,tu(two) tiri(three) tu(two).İki çay 232ye
Başka bir Tv programından hatıralar:
Yaşar: abi valla 8-0 yenildik ama bizim takımda topla oynayan bizim forvet oyuncuları oldu... o maçta...

Faik Çetiner: Allah Allah , nasıl abi ya pek pozisyonumuz yok tu o maçlarda.. .

Yaşar: Eeee öle ama abi bizimkiler santra yapmaktan topla en çok oynayan forvetler oldular sahada..


Kaleci Yaşar'ın Anıları
Yaşar tüm zamanların bir numarası. İngilizlere karşı garibin de fazla suçu yoktu ya. Abuk sabuk goller yer, inanılmaz pozisyonları kurtarırdı.

Bir Fenerbahce maçında top havaya dikildi ve Yaşar'a doğru yöneldi, yaşar da ellerini açtı topu bekliyor, top yukardan gelecek eline konacak o da rahatça alacaktı, hep öyle olur ya. Öyle olmadı top yaşarın yarım metre yanında yere vurdu ve gol oldu Maç sonunda güneş yüzünden havadaki topu göremediğini söylemişti

8'lik maçların birinde o zaman ki teknik direktör Coşkun Özarı sigarayı ters yakmış, sonra da maç boyunca ağzını tutmuştu.
Eski Kaleci Kova Yaşar'ın anıları.

"En komiği o Göteborg maçında İsveç'teki maçta yeniliyorduk, bizden 2 kişi kırmızı kartla atılmıştı, zaten mağluptuk, Abdülkerim dellenmiş maçın hakemi yabancı, bizim Apo dil falan bilmez bir yerden bir küfür duymuş yarım yamalak hakeme sallıyor, bir baktık Apo hakemin karşısına geçmiş, ellerini kaldırmış 'F.Me, F. Me' diye bağırıyor, hakemin gözler faltaşı gibi açıldı, 'ulan ne diyor bu manyak' der gibi bakıyor Apo'ya, Apo ısrarla 'F. Me' diye söyleniyor falan hakem neye uğradığını şaşırdı, rakip takım futbolcular gülüyor, biz de Apo'yu çekiştiriyoruz 'lan Apo manyadın mı oğlum o küfür öyle değil' diyoruz."
-----
"Tabi bir keresinde Milli Takımla Almanya'ya gittik, o zaman Gaziantepspor'da Reşit Kaynak vardı, eski Beşiktaşlı Orhan Kaynak ile Fenerbahçe'li rahmetli Kayhank Kaynak'ın abisi. Reşit'in annesi böbrek hastasıymış, taş düşürüyormuş kadın, Reşit bana 'Yaşar annem böbrek hastası gel dışarı çıkalım hem bir eczane buluruz, anneme ilaç alırım buranın ilaçları iyi gelir sevinir kadın, hem de gezeriz biraz' dedi. Çıktık dolandık bulduk bir eczane girdik içeri, bir kızcağız var, tabi bizde ne Almanca ne İngilizce, derdimizi anlatamıyoruz, biz 'böbrek, taş, anne, mother' falan bir şeyler saçmalıyoruz, kız boş boş bakıyor, sonra Reşit dedi ki 'gel oğlum dışarı çıkalım bir taş bulalım öyle anlatırız derdimizi' dedi, çıktık, sokakta taş bulana kadar yarım saat geçti, geldik geri eczaneye ben yattım yere, Reşit taşı karnımın üstüne koydu, sonra taşı elimizle itip, aşağı attık, böylelikle Alman kıza 'böbrekten taş düşürme' olayını anlatacağız hesapta, kız iyice çileden çıktı ne anlasın garip, iki arıza gelmiş, tuhaf tuhaf hareketler yapıyor, sonra Allahtan kafileden birileri geldi, tercüman buldular o anlattı kıza 'bunlar böbrek ilacı istiyor' diye, kız da reçete istemiş, tabi biz de reçete de yok ne bilelim Almanya'da reçetesiz ilaç verilmediğini, hem ilacı alamadık hem öyle bir rezillik yaşadık yani."
-----
İmkanlar da çok kısıtlıydı değil mi?

"Ya hiç yoktu hiç, şimdi hani bir moda var maçlarda herkes birbirinin formasını alır, hatıra olsun diye işte biz 80'li yıllarda yabancı takımlarla oynarken yapardık bunu ama hatıra olsun diye değil, adamların formaları Adidas, pırıl pırıl formalardı, bizde o zaman dandik kumaştan formalar vardı, bir kez Kuzey İrlanda ile oynadık, maç sonrası adamların peşine düştük, forma diye herkes şaşırmıştı, çok kıyak formaları vardı, alıyorduk onları, biz antrenmanda falan giyiyorduk."
-------
-Sizin zamanınızda Türkiye'de ciddi bir kaleci ve defans sorunu mu vardı çünkü çoğu kaleciler yabancıydı?

"Yugoslav modası vardı herkes Yugoslav futbolcu getiriyordu, kaleciler de Yugoslav oluyordu ama hepsi iyi çıkmıyordu."

-Fenerbahçe sizi gönderip yerine Lukovcan'ı aldı ama o çok hatalı goller yiyen bir kaleciydi?

"Valla Lukovcan'ın Fener'den gönderilişini hatırlıyorum, kovulmuştu, Aziz Yılmaz onu bir maç sırasında dövmüştü, zaten adamın bir gözü kör gibiydi, sağlık sorunları vardı."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://wildkowboy11.yetkin-forum.com

Kaleci Yaşar'ın anıları

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SADIK TÜRK :: Haber-Sohbet-Eğlence Bölümleri :: Korku Hikayeleri ve Anıları -